Felsefe'nin Doğuşu - Ortaya Çıkışı


İlk olarak felsefenin nerede doğduğu bilinmese de, sistemli felsefenin milattan önce 6.yy’da yaşamış ünlü Yunan filozofu Thales ile başladığı kabul edilir. Thales’ten önce de Çin, Hint, Mısır ve Mezopotamya gibi uygarlıklarda da felsefe yapıldığı bilinmektedir. Ancak bu uygarlıklarda yaşayan düşünürler kendi düşüncelerini bir sistem haline getirip sunamamışlardır. Kendi düşüncesini sistem haline getirip sunan ilk düşünür (filozof) Thales olmuştur. Thales ilk filozof olarak kabul edilir.

Peki, Thales neden ilk filozoftur?
Neden felsefe Thales ile başlar?

Bu sorulara cevap vermeden önce eski Yunan toplumunun evreni algılayış biçiminden bahsetmek gerekir. Thales’ten önce insanlar doğadaki olayları, hayatı mitoslarla (efsane, masal, söylenti) açıklayamamışlardır. Mitosların verdiği bilgilerle var olanı kavrarken, kendi akıl ve deneyimlerinden değil de doğaüstü güçlerin deney ve bilgilerinden yararlanıyorlardı. Her şeyi doğaüstü güçlerle veya yarı insan yarı tanrı varlıkların yaşantıları ve bilgileriyle ele almaktaydılar. Efsane, söylenti, mit, hikâye, masal vb. anlatılanların doğrultusunda evren açıklanmaktaydı. Buradaki bilgi insana ait değil mitolojik varlıkların bilgisiydi. İnsan edilgen olarak kendi kaderinin bu varlıklar tarafından belirlendiğine inanmaktaydı, var olanın bilgisi doğaüstü varlıklar hakkındaki efsane ve söylentilerdi.

            Thales mitolojiden bağımsız olarak doğa görüşünü deneylere bağlayan ve bu deneyleri akıl ile temellendiren ilk düşünür olduğu için felsefenin kurucusu sayılmıştır. Thales doğadaki olayların nedenini mitoslarla değil, doğada var olan, gerçekliği olan bir varlığa dayandırdığı için ilk filozoftur.

Thales’e göre evrenin ana maddesi (arkhe) sudur.  Her şey sudan meydana gelmiştir. Her şey suya geri dönecektir. Thales doğayı gözlemleyerek, aklını ve duyu organlarını kullanarak bu kanıya varmıştır. O, kendisinden öncekiler gibi doğayı, masallarla, söylentilerle açıklamamıştır. Thales hem bir filozof hem de matematikçidir.

Thales bir gün Mısır’a gider. Mısır’da firavun ve kâhin Thales’i karşılarlar. Firavun piramitlerini Thales’e göstermek ister. Piramitleri gezerlerken, firavunun kâhini Thales’in ünlü bir matematikçi olduğunu bilerek, Thales’e bir soru sormayı planlayıp firavunun karşısında Thales’i zor duruma düşürmeye çalışır. Thales’e piramitlerin kaç metre yükseklikte olduğunu sorar. Thales’te bu soruya şu şekilde yanıt verir. Cismin boyu ile gölge boyunun eşit olduğu bir anda piramitlerin gölgesinin uzunluğunu ölçer ve piramitlerin boyunun uzunluğunu söyler. Bu yanıt kâhini şaşırtır.
           
Söylentiye göre; adamın birinin ineği, yarı insan yarı hayvan bir buzağı dünyaya getirmiş. Bunu gören insanlar çok korkmuşlar. Mutlaka bunun tanrıların işi olduğunu, insanları cezalandırdıklarını düşünmüşler. Buna karşılık Thales buzağıyı gördüğünde adama şunu demiş:
-Ya çobanını değiştir ya da onu evlendir.

Bu açıklama Thales’in bakış açışıyla, O’nun dışındaki insanların bakış açısındaki farkı özetlemektedir.
           
 Felsefe, insan aklının boş inançlardan ve mitoslardan sıyrılıp, özgürlüğüne kavuşmasıyla doğmuştur.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.