Bu İlaçlar Ruh Sağlığını Bozuyor...
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisi için kullanılan uyarıcı ve dikkat artırıcı ilaçları sınavlar öncesi kullanan gençlerin ruh sağlığında bozulma olduğu görüldü.
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Aydın, gençlerin önemli sınavlar öncesi uyarıcı ilaçlar kullanıp dikkat artırmaya ve daha az uyumaya çalıştıklarını belirterek "Her zaman dikkatin artması ve uykusuz kalmak iyi bir şey olmayabiliyor çünkü bu ilaçların aynı zamanda uyarıcı özellikleri var. İhtiyacı olmayan birinin kullanması durumunda psikoza varan tablolar olabilir" dedi.
Prof. Dr. Aydın, bazı gençlerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nedeniyle birtakım uyarıcı, dikkat artırıcı ilaçlar kullandıklarını ifade ederek bunların büyük bir kısmının özel reçete ile verilen ilaçlar olduğunu söyledi.
Eczaneden bu ilaçları reçetesiz almanın mümkün olmadığını ancak bu ilaçların bir şekilde temin edildiğini dile getiren Aydın, ilaçların kötü niyetle suistimal edildiğini düşündüklerini aktardı.
Aydın, ilaçların gençler arasında dikkatin artması için Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) gibi önemli sınavlardan önce kullanıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Her zaman dikkatin artması ve uykusuz kalmak iyi bir şey olmayabiliyor çünkü bu ilaçların aynı zamanda uyarıcı özellikleri var. İhtiyacı olmayan birinin kullanması durumunda psikoza varan tablolar olabilir. Daha öncesinde veya ailesinde ruhsal hastalık olan bir insanın özellikle çok dikkatli olması lazım. Bu ilaçların kullanılmasından önce mutlaka bir doktor muayenesinden geçmesi ve onun onayını alması gerekiyor."
"Psikiyatri kliniğine yatırdığımız gençlerimiz oldu"
Aydın, uyarıcı ilaçların bir kısmının bağımlılık yapma potansiyeli bulunduğunu, bu nedenle özel reçeteye tabi olduklarını belirtti.
Hasta olmayan bir kişinin bu ilaçları alması durumunda bağımlılık riskinin ve bıraktığı zaman da sıkıntılı durumlar yaşama ihtimalinin çok daha yüksek olduğuna dikkati çeken Aydın, şunları söyledi:
"Gençlerimiz çalışma dönemlerinde uyarıcı ilaçları kullanarak uyanıklık süresini arttırıyorlar, daha az uyuyorlar. Bu tür ilaçları kullandıkları için zaman hezeyan ve halüsinasyon tarzı şikayetlerin ortaya çıktığı vakalarımız oldu. Hatta, maalesef psikiyatri kliniğine yatırarak tedavi etmek zorunda kaldığımız gençlerimiz oldu."
"Uykuyu gerektiği kadar almak gerekiyor"
Prof. Dr. Aydın, söz konusu ilaçları kullanan gençlerin uykusuz kalarak vakti daha çok değerlendirdiklerini ve çok şey öğrendiklerini düşündüklerine işaret ederek uykusuz kalmanın çok yanlış olduğunu vurguladı.
Beynin uyku sırasında gereken işlemleri yaptığını anlatan Aydın, şunları kaydetti:
"Çünkü, hafızamızı sağlayan maddeler uyku sırasında salgılanıyor. Alınan bilgilerin işlenmesi, yerleştirilmesi ve kullanılması için depolanması uyku sırasında olan faaliyetler. Onun için de uykuyu gerektiği kadar almak gerekiyor. Uyarıcı ilaçlarla uykusuz kalmaktansa gündüz uyanık kalıp gündüzü iyi bir şekilde değerlendirip özellikle molalar vererek dikkati arttıracak bedensel hareketler yapılması çok önemli. Geceyi de uyuyarak geçirmeye çalışmaları, daha etkili bir çalışma ve daha etkili bir kayıt sistemini sağlıyor."
Yorumlar