Sacayak olmak: Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak.
|
Saçı uzun, aklı kısa: Düşüncesiz, aptal kimse.
|
Sağlam ayakkabı değil: Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur.
|
Sakala soğan doğramak: 1-Aldatmak, 2-hakaret etmek.
|
Saman gibi: Tatsız, tutsuz.
|
Sapı silik: Serseri.
|
Sarı Yahudi: Paraya düşkün kişi.
|
Sazına bülbül koymak: Çok güzel çalmak.
|
Sefalar getirdiniz: Eskiden çok kullanılan, hoş geldiniz sözü.
|
Sel önünden kütük kapmak: Zor bir iş başarmak.
|
Sen sağ ben selamet: Yapacak bir şey kalmamak.
|
Sidik yarışı: Gereksiz şeyler için rekabete girmek.
|
Söyleye söyleye dilimde tüy bitti: Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
|
Sütüne havale etmek: Karakterine, insanlık duygusuna bırakmak.
|
Sıtma görmemiş ses: Gür ve kalın sesli.
|
Taban çekmek: Gitmek.
|
Tabanvayla gitmek: Yürümek.
|
Tadını kaçırmak: Zevkini bozmak.
|
Takıp takıştırmak: Çok süslenmek.
|
Talihi yar olmak: Şansı yardım etmek.
|
Tantuna gitmek: 1-Öldürülmek, 2-Belaya uğramak.
|
Tasamın on beşi: Umurumda değil anlamında.
|
Tavşan boku: Hiçbir işe yaramayan, ne faydası, ne de zararı olan kimse.
|
Taş yağar, kıyamet kopar: Felaketli, korkunç zaman.
|
Taş yürekli: Acıması olmayan kimse.
|
Tebeşire peynir bakışlı: İyi göremeyen, şaşı.
|
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.: Birbirine uygun, eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
|
Tiği teber şahı levent: Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir.
|
Tosunum: Gürbüz kimseler için kullanılır.
|
Tut kelin perçeminden: Boşuna uğraşma, onda yok anlamında…
|
Tüy dikmek: Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak.
|
Şafak atmak: Korkmak, şaşırmak.
|
Şahbaz: Becerikli ve çevik.
|
Şapa oturmak: Çaresiz kalmak.
|
Şaşkın bakkal: Hesabını şaşıran kimse.
|
Şerbetli: Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse.
|
Şeytan çekici: Sevimli ve akıllı çocuk.
|
Şeytan diyor ki: İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses.
|
Şeşi beş görmek: İyi görmemek, yanılmak.
|
Şifayı kapmak: Hastalanmak.
|
Şimşek gibi: Büyük bir hızla.
|
Şirret karı: Geçimsiz, huysuz, yaygaracı kadın.
|
Şom ağızlı: Kötümser, olayları devamlı kötüye yoran kimse.
|
Şöhreti afakı tutmak: Herkes tarafından bilinir hale gelmek.
|
Şöyle bir bakmak: Üstünkörü veya incelemeden inceler gibi manalı bakmak.
|
Hiç yorum yok