Orhan Pamuk E-Book


Orhan Pamuk , Babamın Bavulu isimli romanı pdf formatında sizlerle.. 

"Ölümünden iki yıl önce babam kendi yazıları, el yazmaları ve defterleriyle dolu küçük bir bavul verdi bana."

Orhan Pamuk 2006 yılı Aralık ayında, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken "Babamın Bavulu" adlı bir konuşma yaptı. Pamuk'un otuz iki yıllık yazarlık çabasının ruhunu içtenlikle yansıtan bu duygulu konuşma, bütün dünyada derin yankılar uyandırdı. Yazmak ve yaşamak konusunda temel bir metin niteliğindeki "Babamın Bavulu"nu Pamuk'un aynı konuları ve dertleri başka açılardan ele aldığı başka iki ödül kabul konuşmasıyla birlikte yayımlıyoruz. Pamuk'un Amerika'da çıkan World Literature (Dünya Edebiyatı) dergisince verilen Puterbaugh Ödülü'nü alırken 2006 Nisan'ında yaptığı konuşma "İma Edilen Yazar", yazarlığın psikolojisi ve yazar olma ihtiyacı ve serüveniyle ilgili. Pamuk'un Alman Kitapçılar Birliği'nce verilen Barış Ödülü'nü 2005 Ekim'inde alırken yaptığı "Kars'ta ve Frankfurt'ta" adlı konuşması ise, roman yazarının kendisini başkalarının yerine koyma gücünü ve bu çok insani yeteneğin siyasi sonuçlarını araştırıyor. Yazarının bir bütün olarak gördüğü bu üç konuşmadan oluşan Babamın Bavulu'nun artık bütün dünyada çok iyi tanınan ve çok okunan bu büyük yazarımızın küçük bir başyapıtı olduğunu düşünüyoruz...

Yazarlık nedir, niye yazar olunur, hayat ve yazmak, yazarlık sabrı ve roman sanatının sırları üzerine mücevher değerinde kişisel bir kitap.




17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbul'a gitirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden çok iyi anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafından satın alınır. Bu iki insan arasında garip bir benzerlik vardır..








Orhan Pamuk'un, "en renkli ve en iyimser romanım", dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbul'da birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını sakladığı yerden seyreder...







"BİR GÜN BİR KİTAP OKUDUM VE BÜTÜN HAYATIM DEĞİŞTİ."
Orhan Pamuk'un çoşkulu, lirik ve sihirli romanı YENİ HAYAT bu sözlerle başlıyor. Okuduğu bir kitaptan sarsılarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fışkıran ışığa bütün hayatını veren ve kitabın vaat ettiği yeni hayatın peşinden koşan bir kahramanın olağanüstü hikayesi bu.








Masumiyet Müzesi yalnızca aşk konusunu derinlemesine ele almıyor. Tartışma, birlikte gezme, "flört", nişanlanma, evlilik öncesi sevişme gibi konulara da cesaretle giriyor. Kız istemeler, nişan törenleri, ilk buluşmalar, ayrılıklar, evlilikler, ilişkiler ve aşklar anlatılıyor. Pamuk'un bu romanı da, önceki kitaplarının çoğu gibi İstanbul'da geçiyor. 

Özellikle 1975 ile 1984 yılları arasındaki İstanbul'un sokakları, sinemaları, Beyoğlu, Boğaz, kitabın kalbinde. 592 sayfalık romanın 150'ye yakın kahramanının bir kısmı gerçek hayattan alınma, bir kısmı da okuyucunun tanıdığı bazı ünlü kişiler. Yalnız Aşk değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutuku, aile ve mutluluk hakkındaki düşüncelerinizi de derinden etkileyecek bir roman.



"Bu güzel ve hüzünlü kitap, üç mutsuz kardeşin, İstanbul yakınlarındaki küçük bir kentte, doksan yaşındaki babaannelerinin evinde geçirdiği bir haftayı anlatıyor... Şaşırtıcı bir başarı..." 

Biri tarihçi, biri devrimci, biri de zengin olmayı aklına koymuş üç torun İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasındaki babaanelerini ziyaret eder, dedelerinin yetmiş yıl önce siyaset yüzünden sürgün edildiğinde yaptırdığı evde bir hafta kalırlar. Bu sürede, babaanelerinin doksan yıllık anılarla yüklü geçmişi ağır ağır aralanırken, dedenin Doğu ile Batı arasındaki uçurumu bir çırpıda kapatacağını sandığı büyük bir ansiklopediyi yazışı hatırlanır. Evde sessiz gözlemleriyle, kuşaklar arasında köprü kuran tanıklar, bahçe duvarlarının ötesinde ise, aile ile ilgilenen tutkulu gençlerin hareketleri vardır. Sessiz Ev, Orhan Pamuk'un ikinci romanı. Yayınlandığında heyecanla karşılanmış, pek çok yabancı dile çevrilmiş, yurt dışında ödüller almıştı. "Önemli sorular soran değişik bir kitap - hem klasik, hem modern. 

Bana Çehov'un Vişne Bahçesi'ni hatırlatıyor." 


Blogger tarafından desteklenmektedir.