İlber Ortaylı E-Book


Müessesenin tarihi gelişimi: Kadılık İslâm ortaçağında ortaya çıkan bir idari ve adli görevdir.Kadı'nın sosyal-idari fonksiyonları değerlendirilirken ondört asırlık İslâm tarihi içindekievrimi gözönüne alınmadığından, bu kurumun İslâm öncesi imparatorluklardan neleri, ne ölçüde miras aldığı üzerinde de durulmamıştır. Kadılık İslâm hukuk tarihinin merkezinde yer alan bir memuriyettir. Osmanlı devletinde ise kadı, genişleyen görevleriyle son Osmanlı çağına kadar en önemli mülkî amir ve yargıçtır. Fakat bu görevin her toplumdaki üniversal bir
ihtiyaca cevap verdiğine ve kamu otoritesi denen alanı kapsadığına şüphe yoktur. Toplumlar yargı erkini ve görevini bir makama devretmek zorundadırlar ve bu makam devamlılık, ayrıcalık, muafiyet ve otorite ile donatılmalıdır.


Ilber Ortaylı - Osmanlı Devleti'nde Kadı Ebook Tıkla İndir

"Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700. yıl kutlamaları Türkiye'de umulmaz bir ilgi uyandırdı ve Türk toplumu yedi asırlık tarihine ilgi duymaya başladı. Bu ilgi, kuru bir hamaset çizgisini geçti, anlaşılan toplumsal düşüncenin ve yorumlamaların tekâmül etmesi dolayısıyla "Osmanlı İmparatorluğu nedir? Bu imparatorluğun kurumları nedir? Yaşam şekli nedir? Bizim için anlamı nedir?" gibi sorulara cevap aranmaya başlandı. Ve bu meyanda, çalışmalar, hazırlıklar yapmak ve yaptıklarımızı geniş kitleye tanıtmak gibi bir ihtiyaç hâsıl oldu. Şüphesiz ki elinizdeki bu kitap da bunlardan birisidir ve o iddiadadır."- İlber OrtaylıGeçmişten geleceğe tarihî gelişmelere ışık tutarken, tarihin bıraktığı izleri irdeleyen İlber Ortaylı bu sefer okuru Osmanlı'yı; padişahları, sarayları, yönetim şekli, semtleri ve abidevî eserleriyle kısacası kendine özgü kimliğiyle yeniden keşfetmeye davet ediyor.


"Resmi tarih dediğimiz de, alternatif tarih dediğimiz de, övgümüz de, sövgümüz de, ilkelliklerimiz de birbirinden farksız.""Tarih çim sahası değil ki, istediğin yerleri tespit edip, kazık çakıp çitle çeviresin. "Ben bu kadarını seviyorum, gerisini yakalım" veyahut "Bana ne?" diyemezsiniz. Bu mümkün değil.""Türkiye'de insanların bir kısmı "Biz Osmanlı değiliz" derken, diğerleri 'Osmanlı biziz' diyor. Bu tip bir ayrım sakattır ve mümkün değildir."- İlber OrtaylıTarihimiz, bize doğru mu öğretiliyor? Tarih kitapları belirli bir ideolojinin propagandasını yapmak amacıyla, bazı gerçekleri görmezden mi geliyor? Tarihi doğru öğrenmek bize ne kazandırır? Gerçekten Cumhuriyetle Osmanlı birbirlerine çok uzak devletler midir? Osmanlı'yı reddedersek ne kazanırız, ne kaybederiz? 19. yüzyıl Osmanlı'nın neden "en uzun yüzyılı"? Osmanlı bugün devam ediyor mu? Türkiye-AB ilişkileri... 21. yüzyılda onurlu bir devlet ve millet olarak yaşayabilmemizin şartları nelerdir?


İlber Ortaylı'nın Osmanlı ekseninde geliştirdiği tarihçilik çizgisinden bir demet. Kitapta "Osmanlı Barışı" merkezde olmak kaydıyla Osmanlı aydınından hoşgörüyle, Türk aile yapısı ve son asırda uğradığı dejenerasyonun boyutlarından Osmanlı saraylarının 19. yüzyılda geçirdiği değişimlere; medresenin son güneşi dediği Cevdet Paşa'nın Avrupa tarihini nasıl okuduğundan Tanzimat'ın tarikatlara bakışına ve nihayet tarihten gelen marazi taraflarımızın yoğun olarak analiz edildiği çok yönlü bir çaba ile karşılaşacaksınız. Tarihçiliği sürekli yapılan bir antrenmana benzeten Ortaylı'nın, tarihin şaşırtıcı uçlarına açtığı yeni menfezleri olarak da görebilirsiniz Osmanlı Barışı'nı."Osmanlı Barışı (Pax Ottomana) şüphesiz bir sistemin adıdır ve son yıllarda Roma barışı (Pax Romana) gibi çok kullanılmaya başlanmıştır. Şunu söylemek gerek ki bu bir abartma tabir değildir, yanlış da değildir. Tarihin bir döneminde, Osmanlı İmparatorluğu'nun özellikle Balkanlar ve Ortadoğu'da kendini ortaya koymasıdır. Bugün Doğu dünyasında uluslar sorunun kökleri Osmanlı devrine gidiyor. Çözümsüzlükler kadar çözüm ümidi de Osmanlı devrine gidiyor.İstanbul'un fethi ve II. Mehmed'in (Fatih) idaresi ile Osmanlı barışının temelleri atılmıştır. Osmanlı yeni dünya şartlarına intibak eden ve uluslaşmaya geçişi sağlayan son imparatorluktur. Yerel kültürleri yok eden koloni imparatorluklarının aksine (İngilizler Hindî sınıfını, Fransızlar Mağrib Arab medeniyetini yok ettiler) Osmanlı İmparatorluğu yerel kültürleri ve küçük hakları da ulus çağına taşımıştır. Bu kitapta değişik başlıklar altında Osmanlı Barışı'nın izlerini göreceksiniz."- İlber Ortaylı(Tanıtım Yazısından)


Ilber Ortayli bu kitabinda; gelenek kavramindan edebiyata, tarihçiligimizin elestirisinden tiyatroya, demokrasi tarihimizden Hammer ve Cevdet Pasa'ya, Harf Devrimi'nden Mimar Sinan'a birçok alanda gelenegimizin gelecegimize eklemlenecegi mihverleri tesbite yöneliyor... 
"Gelenekle gelecegi bir arada düsünmek ve tartismak aslinda her aydinin görevidir. Gelenegi reddetmek kimsenin haddi degil, amma velâkin gelenegin ne oldugunu bilmek ve tarifini dogru yapmak sartiyla... O zaman gelecegin ne olacagini biraz daha iyi biliriz, daha dogrusu kendimiz kuracagimiz için biliriz."


Blogger tarafından desteklenmektedir.