Deizm
DEİZM
Tüm dinleri, peygamberleri ve kutsal kitapları reddeden, tanrının varlığının akılla kavranabildiğini savunan, kaynağını mantık ve doğadan alan tek tanrı inancıdır. Deizme göre tanrı evreni yaratmıştır ama sonrasına karışmaz ve evren kendi yasalarına göre işler. Deistler dine akılcı yaklaşırlar, onlara göre peygamber, kutsal kitap, melek, şeytan, günah, sevap gibi dinle ilgili kavramlar yoktur.
Deizm ne zaman ortaya çıktı?
Deist düşünce milattan öncelere tekabül etse de özellikle coğrafi keşifler, deizm Avrupa’da Rönesans ve Reform sayesinde filizlenmiştir. Bu dönemde Avrupa kıtasının dışına çıkılmış, başka uygarlıklarla temas edilmiş, Antikite’den kalma eserler incelenmiş, bilim ve felsefe gelişmiştir. Bu sayede dünya tarihinin İncil’de anlatıldığı gibi olmadığı anlaşılmış, Hıristiyanlık eleştirilmiş, hümanist yaklaşım yayılmıştır. Bu faktörlerin etkisiyle deizm kelimesi 17. yüzyılda İngiltere’de kullanılmaya başlanmıştır.
Deistler neye inanıyorlar?
Deistler evrene bakınca bir düzen görür ve bu düzenden bir tanrı, yaradan fikrine varır. Onlara göre evren tanrı tarafından tasarlanan, hareketi başlatılan ama dışarıdan müdahale olmadan doğa kanunlarına uygun şekilde işleyen bir bütünlüğe sahiptir. Deizme göre tanrı vardır ve kâinatı yaratmıştır. Tanrı insanların mantıksal davranmasını ister. Bazı deistler tanrının evreni yaratıp geri çekildiğini düşünürken bazıları tanrının insan davranışlarına müdahale edebileceğini savunur. Deizmde ruhun ölümsüzlüğüne dair inanç da çeşitlidir. Bazı deistler ölümden sonra yaşama veya reenkarnasyona inanabilir.
Deistler neye inanmıyorlar?
Deistler için İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik gibi dinler sözde gökten inmedir ve bu dinler hurafeler ve korkutmalarla doludur. Deizmde bir rahibe, papaza ya da imama gerek yoktur. İhtiyaç olan tek şey insanın sağduyusu ve düşünme becerisidir. Deizm insanları akıllarını kullanmaya teşvik eder ve otoriteyi sorgulamayı öğretir. Vahi ve kitaplara dayalı dinler gibi akılcı olmayan iddialarda bulunmaz.
Deistler şükür ve teşekkür etmek için dua edebilirler ama dua etmeleri için kilise, havra veya cami gibi belli bir yer, zaman veya belirli bir vücut duruşları yoktur.
Deistler tanrıya nasıl varır?
Deistlere göre var olan her şeye kendinden önce gelen bir şey neden olmuştur. Yani her şeyin bir nedeni vardır ve hiçbir şey nedensiz değildir. Bu akıl yürütme ile ilk nedene inilir ve nedeni bulunmayan tanrıya varılır. Onlar için tanrı nedeni bulunmayan tek varlıktır. Onlar var olmaya başlayan her şeyin bir sebebi olduğuna ve bu yüzden evrenin bir sebebi olduğuna inanırlar. Deistler doğayı yöneten tutarlı ve öngörülür yasalar olduğunu düşünür. Bu yüzden de deistler için yasa koyucu yüce bir varlık olmalıdır. Evrene baktıklarında her şeyin detaylıca tasarlandığını düşünürler ve böylece evreni tasarlayan üstün bir varlığa inanırlar.
Evrimle ilişkileri nasıldır?
Semavi dinlerde yani Musevilik, Hıristiyanlık, İslam gibi dinlerde insanın, önceden evrim geçirmeksizin yaratıldığına inanılır. Deizme göre ise evrim mümkündür, hatta tanrının oluşturduğu kurallar çerçevesinde, daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu oluşmuş olabilir. Bir yaratıcıya inanmak, o yaratıcının, insanı aşama geçirmeksizin bir anda yarattığı fikrine inanmayı gerektirmez. Bu yüzden deistler Evrim Teorisi’ne karşı değildir.
Geçmişten bugüne deizm
Eski deizm inanışında Tanrı modern deizme göre daha ulaşılabilirdir; Tanrı ile insanın kişisel bir diyalog kurabileceği varsayılır. Modern deizmde ise Tanrı insanüstüdür ve hiçbir varlık onunla kıyaslanamaz.
Deizmin alt kolları nelerdir?
Deizm kendi içinde ufak nüanslarla pandeizm, panendeizm, polideizm, Hıristiyan deizmi, felsefi deizm, bilimsel deizm, spritüel deizm, hümanist deizm gibi alt dallara ayrılır. Örneğin pandeizm evrenden ayrı, bağımsız bir tanrı yerine evreni tanrı olarak kabul eder. Buna göre tanrı insanda, doğada ve nesnelerde vardır. Panendeizmde tanrı evreni kendi özünden yaratmıştır ve ruhun amacı evrimden geçerek tanrıya dönmektir. Tanrı, evren, insan ayrımı yoktur. Spritüel deizm reenkarnasyon, karma meditasyon, tefekkür gibi inançları içinde barındırır. Onlara göre birey içine dönerek tanrıyı idrak edebilir.
Deizmin ateizm, teizm ve agnostisizmden farkı nedir?
Deizm, atizm, teizm ve agnostisizm birbirinden farklı kavramlar olsa da sıklıkla karıştırılır. Ateizm tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeder. Teizmde ise sonsuz kudrete sahip, zamandan ve mekandan bağımsız bir tanrı vardır ama deizmden farklı olarak bu tanrı evrenin işleyişine müdahale eder ve çeşitli yollarla din göndermiştir. Ayrıca tanrı dünya ve insanlar ile sürekli ilişki içerisindedir. Agnostisizm ise Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun, bilimsel olarak da evrenin nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceğini ileri sürer.
Felsefedeki karşılığı?
Felsefe tarihinde deizm esas olarak Aristo metafiziğinde temellendirilmiştir. Çünkü Aristo’nun tanrısı salt düşünmedir, tindir ve evren üzerinde hareket ve edimleriyle etkide bulunmaz. Rönesans döneminde ise Aristo’nun tanrısı yeniden gündeme gelmiştir. Çünkü Latince tanrı anlamındaki Deus sözcüğünden türetilen deizm kavramı, Ortaçağ’ın dinsel dogmalarına ve kilisenin baskılarına karşı ortaya çıkmıştır. Birçok aydını ve felsefeciyi de peşinden sürükleyen deizmde 16. yüzyıldan itibaren tanrı tamamen yadsınmak yerine tanrı tasarımı değişmiştir. Dinin bilim üzerindeki denetimi kırılmış ve evren dinsel inançlara başvurmadan açıklanmaya çalışılmıştır. Bu düşünce daha sonra sekülerliği de beraberinde getirecektir.
Avrupa’da deizm
Deizm kavramı pek çok İngiliz aydınını peşinden sürüklemiştir. İngiliz düşünür Edward Herbert deizmin babası kabul edilmiştir. Charles Blount ve John Toland deizm konusunda eserler vermiş ve bu görüşü irdeleyerek yaygınlaştırmaya çalışmıştır. Blount Summary Account of Deist’s Religion, Toland ise Christianity Not Mysterious ve Matthew Tindal Christianity as Old as the Creation ve Pentheistikan isimli eserlerinde deizm hakkında düşüncelerini savunmuştur.
Örneğin Herbert, dünyayı yarattığını kabul ettiği bir tanrıya inanır ama dinlerin öne çıkardığı, doğal hakikatlere aykırı akıl dışı tasarımlarla ilgilenmek yerine, doğal hakikatlerle yetinmek gerektiğini belirtmiştir. Onun takipçisi John Toland, Anthony Collins ve Matthew Tindal gibi isimlerdi. Toland Hıristiyanlığı sırlardan arındırarak akıl dinine dönüştürmeyi denemiştir. Bir başka İngiliz düşünür John Locke da vahyin akıldan üstün olduğunu kabul etmesine rağmen vahyin akla uygun olması gerektiğini ifade etmiştir.
Fransa da deizm konusunda önemli bir yere sahiptir. Fransız deistleri arasında öne çıkan Jean Bodin’e göre ister tek tanrıcı, isterse çok tanrıcı olsun, bütün dinler gereksizdir. Deizm konusunda kafa yoran bir başka Fransız filozof Voltaire ise, Newton fiziği ve tabiat kanunu fikrini esas alan bir doğal din anlayışını savunmuştur. Voltaire’in katı deizmini daha romantik hale getiren ise J. J. Rousseau’dur. O, Hıristiyanlıktaki insanın doğuştan günahkar olduğu fikrine karşı çıkmış insanın doğuştan iyi ve adil olduğunu belirtmiştir. Ona göre din, yüksek bir varlığın bizlere verdiği yüksek bir duygudan ibarettir. Ünlü filozof bu inancını, “İnsanın dini ne tapınaklardır, ne altarlar ne de ayinlerdir. İnsanın dini tamamen en üstün olan tanrıya içsel bir ibadet ve ahlak kurallarına sonsuza dek uymaktır.” diyerek de ifade etmiştir.
Amerikalı deist Thomas Paine ise 1784 yılında yayımladığı, Akıl Çağı adlı kitabında, yıllar sonra Dünya Deistler Birliği’nin mottosu olacak şu sözü söylemiştir: "Dünya vatanım, tüm insanlar kardeşim ve iyilik yapmak dinimdir."
Ünlü deistler kimlerdir?
Deizm geçmişten günümüze pek çok ismi etkilemiştir. Napolyon Bonapart, Benjamin Franklin, Albert Einstein, Adam Smith, George Washington, Mark Twain ve Victor Hugo tanınmış deistler arasındadır.
Hiç yorum yok