Ateizm Nedir?

                                                            Ateizm nedir?


Ateizm, Tanrı inancının reddidir. Tanrı fikrine dayalı “Teist” dünya görüşünü kabul etmemek demektir. Yani “Tanrı’ya inanmamak”, yada “Tanrı inancının yokluğu” anlamına geldiği söylenebilir.
Ateizm Tanrı’nın “varolmadığına inanmak” demek değildir. Tanrı’nın “varolduğuna inanmamak” demektir. Bu noktaya dikkat ediniz, çünkü bu önemli bir fark. Ateizm bir “inanç” değildir. Fazladan bir açıklama, yada bir öneri sunmaz ateizm. Ateizm yalnızca, belli bir inancın yokluğu demektir.

·  Ateizmin çeşitleri var mıdır?

George H. Smith’in sınıflandırmasına göre ateizmin “negatif ateizm” ( ya da “zayıf ateizm”) ve “pozitif ateizm” (ya da “güçlü ateizm”) olarak iki çeşidi vardır. Negatif ateizm, Tanrı’nın varolmasını prensip olarak mümkün görmekle beraber, varolduğuna dair hiçbir gerekçe bulunmadığı gerekçesiyle Tanrı’yı reddeder.
Pozitif ateizm ise, Tanrı’nın varolmasını mümkün görmez. (Bunu, Tanrı kavramının geçerli bir şekilde tanımlanmadığı, içinde çelişkiler taşıdığı veya absürd olduğu, vs. gibi gerekçelere dayanarak yapar).
Yani negatif ateizmde bir iddia yoktur, sadece bir red vardır. Pozitif ateizmde ise hem bir red, hem de bir karşıt iddia vardır. Daha anlaşılır bir dille ifade edilirse, negatif ateist Tanrı kavramına “Varolabilir, fakat varolduğu kanıtlanmadığı sürece bu iddiayı kabul edemem” şeklinde yaklaşır. Pozitif ateistin yaklaşımı ise, “Tanrı’nın varolması mümkün değildir” şeklindedir.
İkisi de sonuçta Tanrı kavramını reddetmek noktasında birleştiğinden, ateizm tanımlanırken ikisinin ortak noktası olan “Tanrı’ya olan inançsızlık” kullanılır. Çünkü bu inançsızlığın sebebi ne olursa olsun, ister delil yetersizliği, ister Tanrı kavramının anlamsızlığı veya absürdlüğü, isterse Tanrı kavramıyla hiç karşılaşmamış olmak olsun, hepsinin ortak noktası kişide Tanrı inancının varolmamasıdır.
Bir de ateizmden farklı olarak, inançsızlığın başka türleri kabul edilebilecek agnostisizm, deizm ve panteizm denen düşünceler vardır.

Agnostisizm :

Tanrı’nın ne varolduğuna ne de yok olduğuna inanmak için yeterince kanıt olmadığını, dolayısıyla bu konuda bir karar verilemeyeceğini söyler. Fakat agnostisizmin “teist agnostisizm” ve “ateist agnostisizm” olarak ikiye ayrılabileceğini söyleyen uzmanlar da vardır. Bu uzmanlara göre, teist agnostikler Tanrı’ya inanmak için yeterince kanıt olmadığını kabul etmekle beraber yine de Tanrı’ya inanmayı tercih ederken, ateist agnostikler Tanrı’ya inanmamayı seçer. Bu şekliyle ateist agnostisizm “zayıf” ateizm haline dönüşmektedir.

Deizm:

Deizm, evrenin bir yaratıcısı olduğunu kabul etmekle beraber, dinlerin ilahi olduğunu kabul etmez. Deizmin bakış açısına göre, Tanrı başlangıçta evreni yaratmış ve sonra işleyişine karışmamıştır. Dinler ilahi değil, insan yapısıdır.

Panteizm :

Bir de panteizm denen bir düşünce vardır ki, içinde Tanrı adı verilen bir kavram içermekle beraber, daha çok din dışı bir bakış açısı olduğu söylenebilir. Panteizme göre, Tanrı evrenin “tüm”ü, “bütün”üdür. Varolan her şey Tanrı’nın bir parçasıdır. Bu düşünce, Tanrı’yı doğaüstü bir metafizik kavram olmaktan çıkarıp, doğanın içine sokarak dinlerdeki tipik “Kişi Tanrı” anlayışından uzaklaşmaktadır.

·  Ateizm evreni açıklamaya çalışan bir felsefi akım mıdır?

Ateizm dünyayı açıklama iddiasında olan bir dünya görüşü ya da bir felsefi akım değildir. Ateistler dünyayı açıklama ile ilgili konularda birbirlerinden farklı görüşlere sahip olabilirler. Bir tibet rahibi, bir marksist, bir üniversite profesörü veya dünyadaki pek cok sırrı uzaylılarla açıklayan “yeni çağ” inanç sistemlerinden birine mensup bir kişi dünyanın açıklamasi ile ilgili pek çok noktada birbirlerinden çok farklı, hatta belki taban tabana zit düşüncelere sahip olabilirken, pekala da “ateizm” noktasında birleşiyor olabilirler. Dolayısıyla ateizmin ortak bir dünya açıklaması, değerler sistemi ya da ahlak felsefesi yoktur. Ateistlerin Tanrı konusu hariç diğer felsefi konulara ilişkin ortak bir dünya görüşü olmak zorunda değildir.
Fakat ateistlerin büyük çoğunluğu bilimsel/materyalist dünya görüşüne sahip kişilerdir ve dünya ve evren açıklamaları konusunda çağdaş bilimin bulgularını kullanırlar. Dolayısıyla temel felsefi sorulara bilimin cevap verebildiği ölçüde cevap verirler. Başka bir ifadeyle, ateistler evrenin kökeni, canlılığın ortaya çıkışı, hayatın anlamı gibi temel felsefi konularda verilmesi gereken cevapları bilime havale etmişlerdir.

·  Neden ateist olunur?

Ateist olmak için çeşitli sebepler olabilir. Ateizm Tanrı’ya olan inancın yokluğu demek olduğundan, Tanrı kavramıyla karşılaşmamış olmak bile teorik olarak ateist olarak nitelendirilmek için bir sebep olabilir. Fakat kendilerini ateist olarak nitelendiren insanlar genellikle bu konuda kafa yorup araştırma yapmış ve bilinçli bir şekilde Tanrı kavramına inanmamayı seçmiş kişilerdir.
Dünyaya kızgın olduğu için veya Tanrı’dan nefret ettiği için ateist olmak ise sanılanın aksine çoğu ateist için geçerli değildir. Bu tür sebepler Tanrı konusunda kafa yorup araştırma yapmak için birer motivasyon kaynağı olabilirken, iddia edilenin aksine, Tanrı kavramının reddi için kullanılan sebepler değillerdir. Nitekim bir ateist dinin dünyaya zarar verdiğini düşündüğü için çevresindeki din figürlerinden ve dinsel düşünceyi temsil eden kavram ve kişilerden hoşlanmıyor olabilir. Fakat bir insan varlığına inanmadığı bir şeyden nefret edemez.
Konuyla ilgili okunması gereken bir yazı : Bir ateistin en büyük sorumluluğu (Yazar:BilgehanBengi)

·  Ateist ahlak var mıdır?

İyi ve kötüyü ayırt edebilmek için Tanrı inancının gerekli olduğu fikri de ateistlere göre geçersiz bir önyargıdır. İyi ve kötünün tespitinde dinler ve Tanrı fikri haricinde herhangi bir prensibe dayanan her ahlak felsefesi “ateist” kabul edilebilir (teistik olmayan anlamında) ve bu tür pek çok örnek bulunmaktadır.
Hatta teizmin dünyada genel olarak ateizmden daha fazla ahlaksızlığa sebep olduğu fikri ateistler arasında yaygındır.

·  Ateistlerin sayısı nedir?

Kendilerini ateist olarak tanımlayan insanların sayısı günümüzün modern toplumunda bile toplam nüfusa oranla çok küçük olmasına rağmen, Tanrı kavramının alışılmış şekline inanmayan fakat konunun bilimsel ve felsefi boyutuyla meşgul olmak için yeterince zamanı, motivasyonu ya da sebebi olmayan kişiler hesaba katıldığında, “teist olmayan” kesimin sayısı oldukça önemli oranlara ulaşabilmektedir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.